Friday, December 29, 2006

Lübnan Krizi Nereye?

Oytun Orhan - ASAM Orta Doğu Uzmanı

Lübnan, Irak ve İsrail-Filistin’le beraber Orta Doğu’nun temel çatışma alanlarından birine dönüşmüştür. Son iki yılda Lübnan dört kez dünyanın gündemine oturmuştur. Refik Hariri suikastı, Suriye’nin Lübnan’dan askerlerini çekmesi, İsrail-Hizbullah Savaşı ve şimdi de dört milyon nüfuslu ülkede Hizbullah’ın kimi zaman iki milyona varan kalabalığı arkasına alarak düzenlediği gösteriler bunun göstergesidir. Mezheplerarası kutuplaşmanın yoğunlaşması, gösterilerin zaman zaman şiddet içermesi, iktidar alanında yeni bir güç mücadelesinin ortaya çıkması “iç savaş” tartışmalarını beraberinde getirmiştir. Türk askerleri Lübnan’da bulunduğu için, Lübnan’daki gelişmeler Türkiye açısından da ayrı bir önem taşımaktadır.

Lübnan’daki krizi ve iç savaş tartışmalarını Lübnan’la sınırlı tutmak konuyu anlamak için yetersiz olacaktır. İç çelişkiler belirleyici olmakla beraber, onu tamamlayan dış etkenler anlaşılmadan ve krize bölgesel hatta küresel ölçekte bakmadan yapılacak bir analiz eksik kalacaktır. Lübnan’daki krizin içeriği konusunda çok genel olarak şöyle söylenebilir: Lübnan krizi, Irak Savaşı sonrası Orta Doğu’nun değişen yapısının, İsrail-Hizbullah Savaşı sonrasında Lübnan’da kutuplaşmaların artmasıyla birleşmesi sonucu ortaya çıkan bir süreçtir. Bu nedenle kriz iki açıdan da analiz edilmeye çalışılacaktır. Bölgesel boyutun ele alındığı birinci kısımda krize, Orta Doğu’da özellikle Irak Savaşı sonrası değişen durumun bir uzantısı olarak bakılacaktır. İkinci kısımda iç dinamikler açısından bir değerlendirme yapılmaya çalışılacaktır. Daha sonraki bölüm, sıkça tartışılan “iç savaş senaryoları” üzerine olacaktır. Son kısımda ise Lübnan’daki gelişmelere Türkiye’nin nasıl bakması ve pozisyon alması gerektiği tartışılacaktır.

Irak Savaşı Sonrası Orta Doğu’nun Yeni “Gerçeği”: “Şii Hilali”

“Şii Hilali” ile kast edilen; İran ile başlayıp, Lübnan’a uzanan içine Irak, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’ı alan Şii coğrafyasıdır. “Şii Hilali”nin bir korkutma aracı mı yoksa gerçeklik mi olduğundan öte konunun bölgede bir siyasal değişimi işaret ettiğine şüphe yoktur.[i] Orta Doğu’da çatışma Şii-Sünnî ekseninde yürünüyor gibi görünse de sorun politik güç mücadelesidir.[ii] Bu siyasal değişim Lübnan kriziyle doğrudan ilgilidir. Orta Doğu’da artan Şii-Sünni kutuplaşmasının bir uzantısı Lübnan’da yaşanmaktadır. Bu kutuplaşma bir taraftan Lübnan içi çelişkileri artırırken diğer taraftan bölge ülkelerini Lübnan’daki sorunun tarafı yapmakta, krizi derinleştirmektedir.

Irak’ta Saddam Hüseyin rejiminin yıkılmasıyla beraber bölgesel dengeler alt-üst olmuştur. Irak’ta yapılan seçimler sonrasında ilk kez Şii Araplar iktidar alanına en etkin güç olarak girmiştir. Irak’ta güç dengeleri değişmiş, ülkenin Sünni Arap kimliği ortadan kalkmıştır. Bu bir anlamda Orta Doğu’daki güç dengesinin yeniden tanımlanması anlamına gelmektedir. Köklü değişim yerleşik “Sünni Arap rejimlerini” tehdit etmeye” başlamıştır. Bu da bölgenin Sünni rejimlerini kaygılandırmıştır. Esasen bu rejimler için Şiiliğin yükselişi tek başına bir kaygı nedeni değildir. Sorun Şiilikle beraber artan İran etkisi ve yine Şiilik temelinde yükselen radikal İslam’dır.[iii] Mısır, Suudi Arabistan ve Ürdün bu ülkelerin başında gelmektedir. Aralık 2004 tarihinde Ürdün Kralı Abdullah ilk kez “Orta Doğu’da ‘Şii Hilali’nin ortaya çıkışından duyulan kaygıları” dile getirmiştir. Bunun ardından Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek Nisan 2006 tarihinde “Şiilerin büyük çoğunluğunun yaşadıkları ülkeden çok İran’a bağlı olduklarını” söylemiştir.[iv] Bu zincirin son halkası olan İsrail-Hizbullah Savaşı sırasında Suudi Arabistan, Mısır ve Ürdün liderlerinin İsrail yerine Hizbullah’ı eleştiren açıklamaları olmuştur. Bu eleştiriler kuşkusuz İsrail’e duyulan sempatiden çok, “Şii Hilali”nin pekişmesi ve İran destekli Hizbullah’ın artan etkinliğinden duyulan çekinceden kaynaklanmaktaydı.[v]

Bu ülkeler esasen Lübnan’dan çok Irak’taki gelişmelerden rahatsızdır. ABD’nin çekilmesiyle İran etkisinin artacağını, Sünni Arapların risk altına gireceğini ve bölgede güç dengelerinin bozulacağını düşünmektedirler. Bu kaygıları en açık biçimde Suudi Arabistan Hükümet Danışmanı Nawaf Obaid, Washington Post’ta çıkan yazısında belirtmiştir. Obaid, “ABD’nin Irak’tan çekilmesinin ilk sonucunun Irak’a Suudi Arabistan müdahalesi olacağını” açıklamıştır. Yazıda ülkesinin “İran destekli Şii militanların Sünnileri yok etmesini engellemek için aynen İran’ın yaptığı gibi Sünnilere para ve silah desteği vereceğini” belirtmiştir.[vi] Diğer bir Suudi yetkili de “ABD politikalarının bölge gerçeklerine ve tarihsel dengelere uygun olarak şekillenmesi gerektiğini” söylemiştir.[vii] Bu diplomatik ifadenin açılımı, bölgenin Sünni karakterinin Şiilik ve güç dengesinin de İran lehine bozulmasına ABD’nin izin vermemesidir.

Bu çerçevede, Hizbullah’ın artan etkinliği Orta Doğu’nun geleneksel güç dengelerine ve statükoya bir meydan okuma olarak görülmektedir. Örgüt, Tahran’ın bölgesel hegemonya arayışının önemli unsurlarından biri ve tehlikeli şekilde büyüyen Şii bloğunun parçası olarak görülmektedir. Bu nedenle İran ve Suriye ile beraber Arap devletleri de Lübnan’daki gelişmelere taraf olmakta ve karışmaktadır. Bu da tek başına Lübnan için bir çözümü imkânsız kılmaktadır.

Lübnan Krizine Giden Yol

İsrail-Lübnan Savaşı’nın Sonuçları
Diğer savaşların aksine İsrail-Hizbullah Savaşı’nda kazananın ve kaybedeninin kim olduğunu söylemek çok mümkün değildir. Esasen her iki tarafın da kayıplar verdiğini ve bazı kazanımlar elde ettiğini söylemek doğru olacaktır. Burada savaşın bölgesel ya da İsrail açısından sonuçlarına girilmeyecektir. Çalışma için önem taşıyan kısım Lübnan iç politikasına etki eden sonuçlardır. Bunları kısaca dört başlık altında toplayabiliriz: Kamplaşmanın artması, Hizbullah’ın güçlenmesi, hükümetin zayıflaması, Suriye-İran güçlenirken ABD ve İsrail karşıtı duyguların güçlenmesidir.

Savaşın başında Şiiler dahil olmak üzere Lübnanlıların büyük çoğunluğu ülkeyi gereksiz, maliyetli ve haksız bir savaşa sürüklediği için Hizbullah’a kızıyordu. İsrail de aynen bu düşünceyle halkın Hizbullah’a karşı dönmesini umuyordu. Fakat bu strateji geri tepti. İsrail’in savaş stratejisi bunda en büyük etkendi. İsrail, Hizbullah yerine tüm ülkeyi yok etmeye girişince savaş başındaki görüşler tersine dönmeye başladı.[viii] İsrail Hava Kuvvetleri, savaş sırasında yaklaşık bir milyon Güney Lübnanlı ve Güney Beyrutlu Şii’nin evlerinden sürülmesine neden oldu. Şii bölgelerin dışındaki yerleri de bombaladı. Sivillere yönelik çok yoğun saldırılar gerçekleştirdi. Ülke ekonomik anlamda çökertildi (4 milyar dolara yakın olduğu belirtilmektedir), altyapıya (yollar, iletişim, enerji ve su altyapısı) büyük zararlar verdi. Her geçen gün somut kayıplarla karşılaşan halkın İsrail’e nefreti artmaya başladı.[ix] Hatta Şiiler dışındaki mezhepler arasında da Hizbullah’ı, direnişi destekleyenler çoğaldı. Lübnan’daki Hizb-ul Tahrir ve Hizb-ul Tevhit gibi örgütlü Sünni hareketler direnişe destek vermeye başladı.[x] Hizbullah’ın asker kaçırma eylemini, o sırada büyük baskı altında olan Filistinlileri ve HAMAS’ı rahatlatmak amacıyla düzenlemiş olması da, Sünnilerin sempatiyle yaklaşmasına neden oldu.

Savaş Hizbullah’ın gücünü ve popülaritesini sadece Lübnan’da değil tüm Arap dünyasında artırmış ve İsrail’e karşı mücadele edebilecek tek Arap gücü olduğunu göstermiştir. Şu anda Lübnan’da hatta Arap dünyasında bile, Hizbullah lideri Nasrallah, “Yeni Milenyumun Nasır”ı ya da “Yeniden Doğan Che Guevara” olarak görülmektedir.[xi]

Nasrallah daha önceki açıklamalarında, İsrail bir tehdit olmaktan çıkmadıkça ya da Lübnan’ı ve Lübnanlıları koruyacak güçlü, yeterli ve adil bir devlet mekanizması oluşturulmadıkça direniş ve silah bırakma meselesine çözüm getirilemeyeceğini söylüyordu.[xii] Savaş iki açıdan da Hizbullah’ın pozisyonunu desteklemiştir. Öncelikle savaşla birlikte İsrail tehdidinin varlığı ve boyutu görülmüştür ve bu da Hizbullah’ı güçlendirmiştir. Diğer açıdan Lübnan devletinin, ordusunun zayıflığı açıkça görülmüştür.

Hizbullah, yeniden inşa sürecinde İran finansmanı ile aktif rol almış, bu konuda da hükümeti geride bırakmıştır. Evleri, işleri yıkılan insanlara yeniden inşa için 10.000’er dolar verilmiştir.[xiii] “Rüşvetle kirlenmiş, etkisiz hükümete”[xiv] karşı Hizbullah’ın çabaları halkın gözünde popülaritesini artırmıştır. Hizbullah’ın yardımlarına karşılık ABD, Lübnan’a sadece 230 milyon dolarlık yardımda bulunmuştur. Bu da savaşın yaklaşık dört milyar dolarlık zararını karşılamaktan çok uzak bir rakamdır.[xv] Ayrıca bu paraların hükümet tarafından etkin biçimde kullanılamaması da Hizbullah’ı güçlendirmiştir. Her ne kadar askerî kayıplar verse de ve Güney Lübnan’daki stratejik konumunu kaybetmiş olsa da, Hizbullah’ın siyasi ve psikolojik bir zafer kazandığı kesindir.

Buna karşılık savaş, Suriye karşıtı cepheyi (14 Mart Koalisyonu) zayıflatmıştır. ABD’nin savaş sırasındaki tutumu ve hükümetin ABD’ye ılımlı yaklaşımı, halkı bu cepheden soğutmuştur. Bunun da ötesinde savaş, ülkedeki tüm gruplara hükümet ve ordunun ülkeyi dış tehditlere karşı koruma kapasitesine sahip olmadığını göstermiştir. Özellikle Şiiler, savaş sırasındaki icraatlarından dolayı hükümete son derece kızgındır. Hükümet, Güney Lübnan’ı boşaltma ve evlerinden çıkmak zorunda kalanlara yardım etme konusunda çok az çaba sarf etmiştir.[xvi] Lübnan’da İngilizce yayımlanan Daily Star gazetesinde çıkan bir yazıda Hizbullah ve hükümetin savaş performansları kıyaslanırken şu ifadeler kullanılmaktadır: “Hizbullah’ın insanı hayrete düşüren hızlı, etkin çalışması ve profesyonelliğine karşı, etkisiz ve rüşvete bulanmış siyasal sınıf”.[xvii]

Hizbullah’ın “zaferi” Lübnan’da Suriye ve İran’ın da elini güçlendirmiştir. Bu da daha önce kaybedilen siyasal gücün yeniden kazanılması için uygun ortam yaratmıştır. Hizbullah hükümetten çekilerek bu yöndeki girişimlerini başlatmıştır. Devam eden gösterilerin amacı hükümeti düşürmek, seçime zorlamak ya da en azından meşruiyetini azaltarak zayıflatmaktır. Buna karşılık, ABD Lübnan içindeki güvenilirliğini kaybetmiştir. Sinyora Hükümetini güçlendirmek ve Hizbullah’ı zayıflatmak düşüncesiyle uzun süre ateşkes çağrısı yapmayan ABD, Lübnan’daki yıkımın ve sivil kayıpların bir diğer nedeni olarak görülmüştür.

İç Dengeler Yeniden Şekilleniyor
Refik Hariri suikastı sonrası oluşan ortam ve halkın Suriye karşıtlığı temelinde sokaklara dökülmesi, Hizbullah ve Suriye’nin konumunu zayıflatmıştı. Hemen sonra yapılan parlamento seçimlerinden 14 Mart Koalisyonu büyük bir zaferle çıkmış ve iç savaştan bu yana ilk kez Suriye karşıtları çoğunluğu ele geçirmişti. Hükümet de Refik Hariri’nin yakın arkadaşı ve eski ekonomi bakanlarından Fuat Sinyora başkanlığında kurulmuştu. Böylece, Suriye askerlerinin ve istihbaratının Lübnan’dan çekilmesinin ardından siyasal yapı da Suriye’nin kontrolünden çıkmış oluyordu. İsrail-Hizbullah Savaşı, ülkede güç dengelerinin yeniden belirlenmesine neden oldu. İkinci kısımda belirtilen Hizbullah’ın güçlenmesi, hükümetin zayıflaması gibi sonuçlar, siyasal yapının kontrolü için yeni bir mücadeleyi gündeme getirdi. Esasen Lübnan’da ortaya çıkan kriz bir açıdan, bu yeni güç paylaşımının bir sonucudur.

Lübnan temel olarak ikiye bölünmüş durumdadır. Bir taraf 14 Mart Koalisyonu olarak bilinen gruptur. Adını Hariri suikastı sonrasında halkın sokaklara döküldüğü tarihten almaktadır. Diğer cephede, Hizbullah ve işbirliği yaptığı Mişel Aoun’un “Özgür Milliyetçi Hareketi” (ÖMH) bulunmaktadır.

14 Mart Koalisyonu çok genel olarak; Sünniler, Dürziler ve Hristiyanların çoğunluğundan oluşmaktadır. Bu grup şu anda iktidardadır. Temel yaklaşımları şu şekilde özetlenebilir: Suriye ve İran karşıtlığı, Batı özellikle ABD yanlılığı, Hizbullah’ın silahsızlandırılmasını savunma, 1701 nolu BM kararına tam bağlılık, Uluslararası Barış Gücü’yle işbirliği. Saad Hariri ve Fuat Sinyora liderliğindeki kesim Batı’yla beraber Sünni Arap rejimlerinin de desteğini arkasına almış durumdadır.[xviii]

14 Mart koalisyonunun en güçlü grubu, Saad Hariri liderliğindeki Sünniler ve “Gelecek Hareketi”dir. Hariri’nin özellikle Suudi Arabistan’la yakın ilişkilerinin bulunması, Şiilerin arasında “Suudi kraliyet ailesinin vekili” olarak görülmesine neden olmaktadır. Bu nedenle Hariri ve Sünnilere çok mesafelidirler. Suudi Arabistan’ın Irak, Afganistan ve Pakistan’da Şiilere karşı Sünni İslamcı radikalizmi desteklemesi, Hariri’nin Lübnan’daki radikal Sünni İslamcılarla yakın ilişkisi Hariri/Suudi eksenine olan güvensizliği pekiştirmektedir.[xix]

Hristiyanlar ise ikiye bölünmüş durumdadır. Bir taraf Samir Geagea liderliğindeki “Lübnanlı Güçler”i desteklemektedir. Bunlar 14 Mart Koalisyonu içinde yer almaktadır. Diğer taraf Mişel Aoun’un liderliğindeki ÖMH’yi desteklemektedir. Bu hareket muhalefet cephesi içindedir.

Muhalefet temel olarak Hizbullah liderliğindeki Şiilerin ve Hristiyanların bir kısmının desteklediği ÖMH’den oluşmaktadır. Hristiyanların hepsi Suriye karşıtı değildir. Beyrut Araştırma ve Enformasyon Merkezi’nin yaptığı kamuoyu araştırmasına göre Hristiyanların yüzde ellisi Sinyora Hükümetinin meşruiyetini kaybettiğini düşünmektedir.[xx] Hristiyanlar arasında ülkenin Sünni/Suudi etkisinin artmasından çekinenler vardır. Aoun’un Hizbullah’la işbirliğinin altında yatan biraz da bu ortak kaygılardır. Yine aynı araştırmaya göre Hristiyanların çoğu (yüzde 77) Aoun’un Hizbullah’la işbirliği arayışlarını desteklemektedir.[xxi] Mişel Aoun’un tabanını hükümetten rahatsız, Sünni/Suudi etkinliğinden çekinen Hristiyanlar oluşturmaktadır. Bu cephe İran ve Suriye tarafından desteklenmektedir. Şubat 2006’da Aoun ve Nasrallah, Hariri’nin siyasal gücünü zayıflatmak için bir anlaşma imzalamıştır. Mişel Aoun’un muhalefet cephesinde yer alması Hizbullah’a muhalefetin sadece Şiilerden oluşmadığını göstermek ve Suriye tarafından desteklendiği iddialarını çürütmek için fırsat vermektedir.

Krizin Kronolojisi
Lübnan’da krizin ilk işaretleri Kasım 2006’da Hizbullah’ın hükümetteki üyelerinin istifasıyla verilmiştir. Bu istifanın arkasında yatan gerekçe, hükümetin Hariri suikastı için uluslararası mahkeme kurulmasını destekleyen bir karar almaya çalışmasıdır. Hizbullah karar alınmadan önce istifa etmiştir. Sorun, Hizbullah’ın hükümetin aldığı kararları veto edecek çoğunluğa sahip olmamasıdır. Bir kararın veto edilebilmesi için üçte bir çoğunluğa bir kişinin daha eklenmesi gerekmektedir. Yani 24 kişilik kabinede 9 kişiye ulaşılması gerekmektedir. Hizbullah ve Suriye’yi destekleyenlerin sayısı ise 6’dır. Çatışmanın temelinde bu yatmaktadır. Hizbullah, savaş sonrası artan gücünü politik güce dönüştürmek istemektedir. Hükümetse bunu kesinlikle kabul etmemektedir.

İstifalardan bir hafta sonra, Endüstri Bakanı Piyer Cemayel bir suikasta kurban gitmiştir. Cemayel, Lübnan’ın önde gelen Hristiyan Maruni ailelerinden ve eski Devlet Başkanı Emin Cemayel'in oğlu, aynı zamanda 1982 yılında öldürülen Devlet Başkanı Beşir Cemayel'in yeğeni ve Suriye karşıtı bloğun önde gelen isimlerinden biriydi. Cemayel ailesinin geçmişi ve Piyer Cemayel’in Suriye karşıtı söylemleri daha öncekilerde olduğu gibi saldırının arkasında Suriye’nin olma ihtimalini gündeme getirdi. Refik Hariri suikastı sonrasında olduğu gibi büyük kalabalıklar Suriye karşıtı söylemlerle sokağa döküldü. Bu sefer Hizbullah ve Suriye’yi destekleyenler hemen karşı gösteri düzenledi. Bu muhtemelen Lübnan tarihinin en büyük protesto gösterisiydi. Ülke nüfusunun dört milyon civarında olduğunu ve göstericilerin zaman zaman iki milyona ulaştığını düşünürsek gösterilerin boyutu açıkça anlaşılabilir. Protestolar yaklaşık iki hafta sürdü. Kalabalık, Başbakan Fuat Sinyora’nın istifasını ve bir “Ulusal Birlik Hükümeti” kurulmasını istiyordu. Gösteriler sırasında bir Şii’nin öldürülmesi ülkede yeniden bir iç savaş mı yaşanacak endişelerini gündeme getirdi.

Krizin arka planında kuşkusuz İran ve Suriye desteği de vardır. Hizbullah’la beraber bu ülkeler de uzun süredir Sinyora Hükümetini devirmeye çalışıyordu. Siyasal yapının Saad Hariri liderliğindeki Suriye karşıtı bloğa geçmesi, dengeleri Suriye, İran ve Hizbullah aleyhine değiştirmişti. Hükümetin düşmesi ve sürecin tersine dönmesi isteniyordu. Hizbullah, hükümeti düşürdükten sonra kendisinin tamamen etkin olduğu bir hükümet kuramayacağını bilmektedir. Hizbullah sadece mevcut hükümet içinde daha güçlü bir pozisyon ve veto hakkı arayışındadır. Muhalefet cephesi Sinyora Hükümetini düşürebilirse, Lübnan’da güç dengeleri ABD aleyhine, Suriye-İran lehine değişecektir.

İç Savaşa Doğru (mu?)

Lübnan, Orta Doğu’nun siyasal açıdan en karmaşık ve dinî olarak en bölünmüş ülkesidir. Bu da Orta Doğu gibi istikrarsız bir coğrafyada Lübnan’ı her zaman patlamaya hazır bir bomba haline getirmektedir. Lübnan’da iç savaş için uygun ortamın oluşmasını sağlayan dört temel etken olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle kuşkusuz Lübnan’ın kendi içinde bölünmüş olması ve bir “Lübnanlı” kimliğinin eksikliği en büyük etkendir. Kendini mezhep temelinde tanımlayan ve bir grubun güçlenmesini kendine tehdit olarak algılayan topluluklar söz konusudur. İkinci etken, bölgesel hatta küresel aktörlerin Lübnan’daki çatışmalara taraf olmasıdır. Buna imkân tanıyan da Lübnan’ın kendi içindeki bölünmüşlüğüdür. Bu parçalanma dış güçlerin müdahalesine uygun ortam yaratmaktadır. Bölgesel güç mücadelelerini Lübnan üzerinden yürütmektedirler. Merkezî hükümetin ve devletin zayıflığı ile buna bağlı olarak her toplumun kendi güvenliğini sağlama arayışına girerek silahlanması diğer önemli etkenlerdir. Son gösteriler Lübnan halkının ne kadar birbirinden koptuğunu ve bunun silahlı mücadeleye dönüşme potansiyeli olduğunu açıkça göstermiştir.

Lübnan’da korkulan, Hizbullah’ın güç gösterisinin diğer toplumlarda güçlü bir tepki yaratması ve krizin hızlı bir şekilde iç savaşa dönüşmesidir. Lübnan Genelkurmay Başkanı Mişel Süleyman, “Hizbullah’ın Beyrut’taki gösterileri başka şehirlerde de düzenlemesi durumunda ordunun durumla baş edemeyeceğini” ifade etmektedir.[xxii] Gerçekten de iç savaş riski bulunmaktadır. Yukarıda sıralanan iç savaş şartlarına en kötümser açıdan yaklaşırsak kısaca şu değerlendirmeler yapılabilir:

a- Bölünmüşlük
Lübnan’ın tarihsel olarak bölünmüşlüğü zaten bilinmektedir. Ancak, Suriye askerlerinin ülkeden çekilmesi ve ülkenin “tek patronu” olmaktan çıkması, meydana gelen güç boşluğunu doldurmak için mezheplerarası mücadeleyi yeniden gündeme taşımıştır. Bunun yanında İsrail’le savaş yine ülke içindeki kutuplaşmaları körüklemiştir. Bölgesel boyutta da Şii-Sünni çatışmasının artması Lübnan’daki gelişmeleri etkilemiştir. Ülke iki eksende bölünmüş durumdadır. Politik düzlemde Suriye karşıtları ve yanlıları şeklinde bir ayrım vardır. Mezhepsel olarak ise temel çelişki Şiiler ile Sünniler arasındadır.

b-Dış Müdahale
Irak Savaşı sonrası Orta Doğu’nun değişen yapısı Lübnan’ı da doğrudan etkilemeye başlamıştır. Irak’ta oluşan boşluğu doldurmak için bölgesel güçlerarası yeni bir mücadele doğmuştur. Bu mücadele temel olarak Şii-Sünni çatışması ekseninde yürümektedir. Mücadelenin bir ayağını Lübnan oluşturmaktadır. Bölgesel güçlerin mücadelesi kızıştıkça Lübnan’daki gelişmelere de doğrudan taraf olmaya başlamışlardır. İran ve Suriye’nin Lübnan’a etkisi zaten bilinmektedir. Ama artık ABD de Lübnan’daki gelişmelerde taraftır. Buna İsrail ile birlikte, İran’dan, Şiilikten ve radikal İslam’dan çekinen Sünni Arap rejimlerini eklememiz gerekmektedir.

c-Devletin Zayıflığı
İsrail-Lübnan Savaşı ülkedeki tüm gruplara, hükümetin ülkeyi dış tehditlere karşı koruma kapasitesine sahip olmadığını göstermiştir. Bırakın dış tehditleri içeride Hizbullah gibi güçlü örgütlere karşı bile tedbir alamamaktadır. 1975 iç savaşının ortaya çıkışındaki en büyük etkenlerden biri de Lübnan devletinin zayıflığı idi. Devletin, hükümetin kendilerini koruyamadığını düşünen gruplar kendi bağımsız silahlı milis güçlerini oluşturmaya başlamıştı.[xxiii] Son savaş sırasında ortaya çıkan hükümetin zayıflığı bu süreci yeniden tetikleyebilir.

d-Silahlanma
Hizbullah’ın, İran ve Suriye yardımıyla sahip olduğu silahlı güç karşısında, diğer bazı mezhep topluluklarının ulusal ordudan bağımsız kendi silahlı güçlerini oluşturmaya başladığı ifade edilmektedir. Esasen Şiiler dışındaki diğer toplumların iç savaştan kalma cephanelikleri bulunmaktadır. Ancak Hizbullah’la kıyaslanınca bunlar çok zayıf kalmaktadır. Bir olasılık, gerginliğin tırmanması durumunda diğer toplumların da çok kısa sürede silahlanması ve dış destek almalarıdır. Hristiyanlar eskiden olduğu gibi İsrail tarafından desteklenebilir. İran ve Şiiliğin yükselişinden çekinen Suudi Arabistan’ın da Sünnilere destek konusunda istekli olması beklenebilir. Bu mücadeleye Orta Doğu’nun Sünni radikal İslamcıları da katılabilir ve Lübnan küçük bir Irak’a dönüşebilir.[xxiv] Buna ek olarak El Kaide de Irak’tan sonra kendine yeni bir savaş alanı bulmuş olur ve mücadeleye katılabilir. Böylece 1975 yılında başlayan iç savaştaki Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) işlevini El Kaide üstlenebilir. Lübnan istihbaratı kısa zaman önce bir Filistinli mülteci kampı içinde, 36 üst düzey Lübnanlı politikacının ölüm listesiyle beraber 200 radikal İslamcıyı ele geçirmiştir. Bunun dışında Lübnan’da El Kaide hücrelerinin bulunduğuna dair haberler de yer almaktadır.

Bu kötümser yaklaşımdan yola çıkarak Lübnan’da bir iç savaşın yakın olduğu değerlendirmesine ulaşmak çok doğru olmayacaktır. Sadece şu söylenebilir: İç savaşın çıkması yönünde şartlar olgunlaşmaktadır. Ama şartlar bir iç savaş çıkmasına neden olacak boyutlara ulaşmamıştır. İç bölünmenin arttığı doğrudur. Ancak hiçbir toplum veya örgüt (Hizbullah da dahil) uzun yıllar süren iç savaştan görülen zararlardan sonra ülkenin yeniden savaş ortamına girmesini istememektedir. Silahlanma açısından bakıldığında, her ne kadar Hizbullah dışında yeni silahlanma çabaları olsa da hiçbirinin Hizbullah ile mücadele gücü yoktur. Hizbullah’ın askerî üstünlüğü diğer gruplarla asimetriktir. Hiçbir silahlı güç, örgütle açık bir mücadeleye girme kapasitesine sahip değildir. 1975 yılında iç savaşın çıkışında çok önemli bir etken olan FKÖ gibi “devlet içinde devlet” tanımlamasına uyabilecek bir unsur bulunmamaktadır. Silahlanma başlığı altında tartışılan “El Kaide yeni FKÖ olabilir mi?” sorusunun şimdilik yanıtı çok zor verilebilir. El Kaide ve silahlı Sünni İslamcı hareketlerin varlığı yönünde haberler olsa da, bunların şu aşamada o yılların FKÖ gücünden çok uzakta olduğunu söylemek gerekir. Devletin zayıflığı konusunda ise, hükümetin Batı (özellikle ABD) tarafından yoğun olarak desteklendiği belirtilmelidir.[xxv] Ayrıca Uluslararası Barış Gücü’nün de hükümeti ve Lübnan ordusunu desteklemek üzere orada bulunduğunu eklemek gerekir. Yani çok genel olarak iç savaş açısından riskin varlığını ve şartların o yöne doğru gittiğini kabul etmekle beraber, henüz şartların tam olarak oluşmadığı değerlendirmesinde bulunmak doğru olacaktır.

Sonuç Yerine: Türkiye, Lübnan Krizinin Neresinde ve Ne Yapmalı?

Türkiye Lübnan’daki krize ve gelişmelere iki açıdan yaklaşmalıdır. Her şeyden önce uluslararası barış gücüyle beraber Türk askerlerinin güvenliği ve başarısı dikkate alınmalıdır. İkincisi, Türkiye Lübnan’daki çatışmaların büyüyerek iç savaşa dönüşmesini, bunun da Orta Doğu genelinde Şii-Sünni çatışmasını körüklemesini önlemek için politika üretmelidir.

Türkiye için felaket senaryosu herhalde şu şekildedir: “Fuat Sinyora Hükümeti düşürülmüş, Hizbullah siyasi yapıda etkin bir konuma yükselmiştir. Suriye ve İran ülkedeki etkinliklerini pekiştirmiştir. Gelişmelerden çekinen Sünniler ve Hristiyanlar silahlanmaya başlamıştır. İran’dan ve Hizbullah’ın yükselişinden çekinen Sünni Arap ülkeleri Lübnan’daki gelişmelere aktif olarak katılmaya ve yakın gördüğü tarafları desteklemeye başlamıştır. Ülke bir iç savaşa doğru gitmektedir. Barış gücü askerlerine yönelik tehditler artmış hatta nereden olduğu belli olmayan ve çok sayıda askerin öldüğü bir eylem düzenlenmiştir. Barış gücü büyük bir başarısızlık sonucunda geri çekilmek zorunda kalmıştır.”

Barış Gücü ve Türk askerinin güvenliği açısından bakacak olursak şöyle bir değerlendirme yapılabilir. Krizden Hizbullah güçlenerek çıkarsa, Sinyora başbakan olarak kalsa bile hükümet ile BM Barış Gücü UNIFIL arasındaki işbirliği zarar görecektir.[xxvi] Bu da UNIFIL’ın başarı şansını azaltacaktır. Hizbullah, siyasal yapıda yeniden etkinlik kazanmasının ardından muhtemelen bir sonraki hedefini Güney Lübnan’ı yeniden ele geçirmek olarak belirleyecektir. Bu doğrultuda, barış gücüne yönelik sözlü tehditler ve eylemler gündeme gelebilir. Baskıların artması illa tehditler ya da silahlı eylemler aracılığıyla olmayabilir. Hatta daha muhtemel senaryo Hizbullah’ın Şii Güney Lübnan halkını arkasına alarak meşru, şiddet içermeyen yolları seçmesidir. Buna örnek oluşturabilecek bir olay yaşanmıştır. Habere göre, Güney Lübnan’da Şii bir kadın İspanyol birliğinden askerlerin saldırısına uğramıştır. Askerlerin kadının evine zorla girerek tecavüz ettikleri iddia edilmektedir.[xxvii] Bu gibi olayların neden olduğu tepkiler kullanılarak halk ile barış gücü karşı karşıya getirilir ve baskı yoğunlaştırılabilirse 1984 yılında ABD ve Fransız askerlerine düzenlenen saldırı gibi bir eyleme gerek kalmadan barış gücünün Güney Lübnan’dan çıkarılması sağlanabilir. Böyle bir ortamda ne Avrupalı birlikler ne de Türkiye Lübnan’da kalmak isteyecektir. Bu da asker gönderme girişimini başarısız kılacaktır. Sonuç olarak Türkiye, Fuat Sinyora Hükümetinin düşürülmesinin engellenmesi ve hükümet krizinin bitirilmesi için çaba sarf etmelidir.
Krizin iç savaşa dönüşmesi ve Şii-Sünni çatışması ekseninde baktığımızda ise, çatışmanın barışçı bir şekilde çözümü konusunda aktif bir politika izlenmesi gerekmektedir. İç savaş senaryosu ve sorunun Lübnan dışına taşarak bölgesel boyuta taşınması özellikle Irak bağlamında Türkiye için güvenlik sorunları yaratabilir. Bu doğrultuda Lübnan’daki gelişmelerde muhtemelen en etkin aktör diyebileceğimiz Suriye ile ilişkiler kullanılabilir.
[i] Graham E. Fuller, “The Hizballah-Iran Connection: Model for Sunni Resistance”, The Washington Quarterly, Kış 2006-07.
[ii] Orta Doğu’nun geleneksel yapısına meydan okuyan güçler arasında Hamas da bulunmaktadır. Sünnî bir örgüt olan Hamas’ı “İran-Suriye-Hizbullah ekseni”nin bir parçası olarak görebiliriz.
[iii] Graham E. Fuller.
[iv] Roula Khalaf, “Shia Resurgence Fuels Ancient Fears”, Financial Times, 1 Mayıs 2006.
[v] Graham E. Fuller.
[vi] Nawaf Obaid, “Stepping Into Iraq”, Washington Post, 29 Kasım 2006.
[vii] Simon Tisdall, “Iran vs Saudis in Battle of Beirut”, Guardian, 05 Aralık 2006.
[viii] “Israel/Palestine/Lebanon: Climbing out of the Abyss”, International Crisis Group Raporu, Middle East Report No 57, 25 Temmuz 2006.
[ix] Gary C. Gambill, “Implications of the Israel-Hezbollah War”, Mideast Monitor, Ekim 2006.
[x] Israel/Palestine/Lebanon: Climbing out of the Abyss.
[xi] Israel/Palestine/Lebanon: Climbing out of the Abyss.
[xii] Gary C. Gambill, “Hezbollah and the Political Ecology of Postwar Lebanon”, Mideast Monitor, Ekim 2006.
[xiii] Gary C. Gambill, “Implications of the...”
[xiv] Gelişme ve Yeniden İnşa Konseyi Başkanı Fadhl Chalak’ın savaştan sonra hükümetin Arap devletlerinden gelen yardımların kabulünü geciktirmesi gerekçesiyle istifa etmesi hükümete ağır bir darbe indirmiştir. Chalak, güneydeki halkın Hizbullah’a karşı tavır alması ve kızması için hükümetin bu yardımları aktarmayı ağırdan aldığını iddia etmiştir.
[xv] Stephen Zunes, “The United States and Lebanon’s Civil Strife”, Foreign Policy in Focus, 6 Aralık 2006.
[xvi] Gary C. Gambill, “Implications of the...” Aynı yazıda Timur Göksel’in sözleriyle hükümetin Şiileri arka plana atışını belirten sözleri yer almaktadır: “Her zaman Beyrut, güneydeki insanlar hiçbir zaman düşünülmez”.
[xvii] Gary C. Gambill, “Implications of the...”
[xviii] Paris Bağış Konferansı’nda Suudi Arabistan’ın Lübnan Hükümetine yaklaşık iki milyar dolarlık bir yardım yapması beklenmektedir.
[xix] Gary C. Gambill, “Hezbollah and the..”
[xx] Robert Fisk, “Who’s Running Lebanon”, Independent, 15 Aralık 2006.
[xxi] Gary C. Gambill, “Hezbollah and the..”
[xxii] Tim McGirk, “Losing Lebanon”, TIME, 3 Aralık 2006.
[xxiii] Daniel Byman, Steven Simon; “The No-Win Zone”, The National Interest, No 86, Ekim/Kasım 2006.
[xxiv] Tim McGirk.
[xxv] AB’nin önde gelen ülkeleri İngiltere ve Almanya’nın dışişleri bakanları Beyrut’a giderek, İtalya ve Fransa da resmî açıklamalarla Sinyora Hükümetine desteklerini göstermiştir. 2007’nin Ocak ayında Paris’te bağış konferansı düzenlenmesi planlanmaktadır. Hem ABD Başkanı George Bush hem de Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac konferansı düzenleme ve Sinyora Hükümetine finansal destek konusunda söz vermiştir.
[xxvi] Amos Harel, “Analsis: If Siniora Falls, So Will UNIFIL”, Haaretz, 04 Aralık 2006.
[xxvii] David Schenker, “Lebanon in Political Crisis: Three Months After the War”, The Washington Institute for Near East Policy, Policy Watch No. 1169, 4 Aralık 2006.

BULLETIN No.173

Washington Times Assad inspires 'flip' theories By Iason Athanasiadis - Recent visits are prompting speculation that Syria is seeking to leave the Iranian orbit and pursue closer ties with the West.
Haaretz - Itamar Rabinovitch Markers on the route to Damascus
Yedioth Ahronoth Syria hallucinations President Bashar Assad won't be disengaging from Iran or Hizbullah, Zalman Shoval writes
Syria talks bad for Israel/ Dore Gold
Assad’s Olive Branch Can Bear No Fruit Ammar Abdulhamid
Forward Senators Visit Damascus, Push For Syrian Talks
U.S. senator: Assad will fight arms transfers to Hezbollah
Syria Poised to Assert Itself - Seth Wikas, Baltimore Sun
Haaretz - Benziman What do Assad and Olmert want?
Analysis: Syria, Iran won Lebanon war
Ari Shavit: Israel owes U.S., but not at price of peace with Syria
Israel Harel An agenda for talks with Assad
The delusion of a dialogue with Syria By Ammar Abdulhamid
Donald Macintyre: Is it time for Israel to start talking to Syria?
Eldar Assad's French nightmare
PM: Opposition to Syria talks not the result of U.S. pressure
NYT Iran’s Strong Ties With Syria Complicate U.S. Overtures
Syria Wants to Work With US Forces to Control Iraq Border
Syria Plans Regional Conference on Iraq
MI and Mossad disagree over Assad's intentionsMI believes that Assad is serious about wanting to make peace with Israel, but the Mossad disagrees.
Carnegie Endowment Syrian Political Reform: An Uncertain Future By Anonymous Full Text (PDF)

IHT The Hamas factor ROBERT MALLEY AND HENRY SIEGMAN The latest American and European bid to revive the long-dormant Israeli-Palestinian peace process is fundamentally flawed in its denial of Hamas as a necessary partner
JCPA The Hamas Government: Between Tactical Pragmatism and Al-Qaeda Jihadism - Lt. Col. (res.) Jonathan D. Halevi
Palestine's necessary civil war Barry Rubin Palestinian politics have reached new heights of internal conflict, pulling the population deeper into disorder and pushing them further from statehood.
Israel allows Fatah guns across border Weaponry has been sent through Israel into Gaza in a sign that Jerusalem, London and Washington are reinforcing President Abbas
Yedioth Ahronoth Jordan: Israel not so strong King Abdullah tells Japanese newspaper, ‘The perception in the Middle East is that Israel lost Lebanon war’; adds: More and more countries in the region will now believe that the only way to get Israel to listen is through force
JINSA Report #559, Israel as a Security Asset for the United States
UPI Analysis: Israel's options vs.Iran's bomb

Boston Globe A two-state solution for Iraq? (By David Apgar)
Washington Post Bush's New Look on Iraq: Weary By David Ignatius
CFR What Saddam’s Death Will Mean for Iraq
Washington Post Bush and Security Advisers to Meet Today on Iraq Strategy Troop Increase Appears More Likely
Washington Institute Key Trends to Watch in Iraq

2006 Review: Iran's influence in Middle East to rise in 2007 Deutsche Presse-Agentur - By By Pakinam Amer
Independent Leading article: Iran - A small step towards international unity
Christian Science Monitor
Will EU and US be tougher now on Iran? With a weakened but unanimously approved UN resolution, they could take the lead on more action.

Foreign Affairs The New Middle East Richard N. Haass The age of U.S. dominance in the Middle East has ended and a new era in the modern history of the region has begun. It will be shaped by new actors and new forces competing for influence, and to master it, Washington will have to rely more on diplomacy than on military might.
Salhani Analysis: Middle East predictions in 2007

Tuesday, December 26, 2006

Irak Çalışma Grubu Raporu ve Suriye

Merakla beklenen “Irak Çalışma Grubu (IÇG) Raporu” yayımlandı. Rapor önerilerinin “parlaklığından” öte anlamı itibariyle büyük önem taşıyor. Her halükarda ABD’nin Irak’ta başarısızlığının bir itirafı olarak algılanıyor. Rapordaki önerilerin aynen uygulanması zor gözüküyor. Ama Bush yönetiminin dış politikada uyguladığı “tek taraflı”, “güce ve baskıya” dayalı politikalarından sapmalar yapabilmesi açısından manevra alanı sağladığı kesin.

Rapor askeri, siyasal ve diplomatik öneriler içeriyor. Diplomatik öneriler içinde en çok tartışılanı, ABD’nin Suriye ve İran’a yönelik yeni bir açılım teklif etmesi oldu. Uzun yıllardır ABD’nin Suriye ve İran politikalarını “baskı, izolasyon, askeri müdahale ve rejim değişikliği” gibi kavramlar özetlemektedir. Bu nedenle “angajman” önerisi kabul edilirse, ABD dış politikasında önemli bir değişim yaşanmış olacaktır.

IÇG raporuna geçmeden önce Suriye Irak’ta ne yapıyor ve neler yapabilire bakmak gerekmektedir. Halen Suriye’de 800,000’den fazla Iraklı mülteci yaşamaktadır. Bunların 700,000’e yakını Irak Savaşı’ndan sonra yerleşmişlerdir. Bunlar arasında Irak’taki direnişi örgütleyenlerin olduğu belirtilmektedir. ABD askeri istihbaratının, direnişin bir bölümünün Suriye içinden yönetildiği yönünde raporları bulunmaktadır. Buna göre Suriye, Baasçı ve Saddam yanlılarına barınak sağlamakta ve para yardımı yapmaktadır. El-Kaide bağlantılı direnişçiler Irak’a Suriye topraklarından geçmektedirler. Suriye’nin direnişin sürmesinden çıkarı bulunmaktadır. Bu, Irak’ın geleceği konusunda yapılacak pazarlıklarda masaya oturma imkanı tanıyacaktır. Bunun yanında tehdit olarak gördüğü ABD’nin yenilgiye uğrayıp Irak’tan çekilmesini de görmek istemektedir. Suriye direnişe desteğini belli sınırlar içinde yürütmektedir. ABD’nin kendisinden “intikam” almasına neden olacak kadar rahatsızlık vermemektedir. Hatta bazen geri adımlar atmaktadır. Direnişe açık ve tam desteği, istemediği için değil çekindiği için verememektedir. Suriye’nin Irak politikası onu kaçınılmaz olarak istikrar arayışlarında ön plana çıkarmıştır. Suriye’nin gerçekten Irak’ta ABD’ye yardım etme şansı var mı ve neler yapabilir? Öncelikle direnişçi sızmalarının yoğun olarak gerçekleştiği sınırlarını kontrol edebilir ve direnişin Suriye kaynaklı kısmına engel olabilir. Iraklı bazı Sünni gruplar üzerindeki etkinliğini kullanabilir. Irak yönetimiyle bilgi paylaşımı ve ekonomi alanlarında işbirliği yaparak yapılanma sürecine katkıda bulunabilir. Orta Doğu’nun diğer kritik çatışmalarında olumlu bir rol oynayabilir. Hizbullah ve Hamas’a silah aktarımına (ABD iddiaları bu yöndedir) engel olabilir. Lübnan’daki iç çatışmaları körüklemez ve mevcut hükümeti destekleyebilir.

Suriye bu nedenlerle IÇG raporunda en çok atıf yapılan ülkelerden biridir. Raporda Suriye’yi ilgilendiren kısımlar şu şekildedir: Irak’ın komşularının istikrarı bozan müdahalelerinin engellenmesi, Irak sınırlarının güvenli hale getirilmesi, “Irak Uluslararası Destek Grubu” oluşturulması ve buna Suriye ile İran’ın da dahil edilmesi, ABD’nin Suriye ve İran ile direk temasa geçmesi. Bu genel yaklaşımların yanında 12,15 ve 16 nolu öneriler direk olarak Suriye’ye atıf yapmaktadır. Bunlarda, Suriye’den beklenen politika değişiklikleri, karşılığında verilecekler ve Suriye’nin Irak bağlamında yapabileceği katkılar belirtilmektedir. Suriye’den talep edilenler şu şekildedir: Lübnan’ın egemenliğini öngören BM 1701 nolu karara tam bağlılık, Hariri ve Cemayel dahil olmak üzere Lübnan’da tüm siyasal suikastlar konusunda tam işbirliği, Hamas ve Hizbullah’a silah sevkıyatının kesilmesi ve Irak sınırının kontrol edilmesi.

Suriye’yi Irak’ta istikrar sürecine dahil etme önemli bir açılım olsa da, beklentiler açısından düşündüğümüzde angajman politikasının başarı şansı çok düşük gözükmektedir. Aslında, ABD’nin Suriye ile ilişkiye geçmesi İran’a göre daha kolaydır. Ancak Suriye’nin Irak’ta olumlu katkısının sağlanabilmesi onun “alacaklarıyla” direk olarak ilgilidir ve pazarlıktan kesinlikle “karlı çıkacağını” düşündüğü noktada diyolaga girmek isteyecektir. 16 numaralı öneride politika değişikliği karşılığında Suriye’ye Golan Tepeleri’nin geri verilmesi önerilmektedir. Golan’ın verilmesi Suriye’nin birçok bölgesel politikalarında değişim yaratabilir. ABD’ye Irak’ta yardım edebilir. Ama sırf Golan karşılığında İran’la ilişkiler, Lübnan, Hizbullah, Hamas gibi kozların tümünden vazgeçmesi çok zordur. Bunların bırakılması rejimin zayıflamasına hatta orta vadede yıkılmasına bile neden olabilir. Dolayısıyla “rejim çıkarı” Golan gibi bir “devlet çıkarı”na üstün gelebilir. BM Hariri suikastı soruşturması rejimin en çekindiği konuların başında gelmektedir. Bu nedenle Suriye’nin bu konuda işbirliği yapması çok zordur. Tersine Suriye, Irak’ta yardım karşılığında Hariri soruşturması konusunda üzerine gelinmemesini isteyebilir.

Konuya ABD açısından bakılırsa yine birçok zorlukla karşılaşmaktayız. Olası bir pazarlıkta, Suriye’nin Irak’ta yardım karşılığında isteyecekleri tam da ABD’nin kırmızı çizgileri olacaktır. Şam şu anda kendini güçlü pozisyonda hissediyor. Bu nedenle ABD’den teşvikler isteyebilir: BM Refik Hariri suikastı soruşturması konusunda tavizler, Lübnan’da elinin serbest bırakılması, Golan Tepeleri’nin geri verilmesi ve diplomatik izolasyonun kaldırılarak ekonomik teşviklerin verilmesi gibi. ABD, Golan konusunda girişimlerde bulunsa, izolasyonları kaldırsa ve ekonomik teşvikler verse bile Lübnan’ı yeniden Suriye’ye bırakmayacak, Fuat Sinyora hükümetine desteğini çekmeyecektir. Lübnan’ın kaybedilmesi ABD’nin Orta Doğu projesinin iflası anlamına gelebilir. Ayrıca ABD’nin Hamas ve Hizbullah’la ilişkiler konusunda tavizsiz olması beklenebilir. Suriye ile angajman politikasının bir diğer zorluğu ABD’nin Beşar Esad’a bakışıdır. Beşar Esad zayıf ve güvenilmez olarak görülmektedir. Buna göre Esad; İran, Hizbullah, Hamas gibi aktörlerle ilişki kesme taahhüdünü yerine getirecek kadar, hükümet ve güvenlik birimleri üzerinde güce sahip değildir. Bu nedenle Irak, Lübnan ve Filistin konularında somut katkılar sağlaması şüpheli Suriye rejimini neden güçlendirelim şeklinde bir düşünce bulunmaktadır.

ABD ve Suriye’nin beklentileri arasında uzlaşmaz karşıtlık durumu söz konusudur. Zaten ABD yönetimi de ilk aşamada Suriye (ve İran) ile diyaloga geçme teklifine soğuk yaklaştığını açıkladı. Suriye ise istekli çünkü Irak karşılığında birçok kazanım elde edebileceğini, izolasyonu kırabileceğini düşünüyor. Ama güçlü, taviz vermeyen bir ABD ile anlaşması imkansızdır. Sonuç olarak, her iki taraf açısından değerlendirildiğinde IÇG raporunun Suriye ile ilgili önerilerinin uygulanma olasılığı, uygulansa da başarı şansı düşük görülmektedir.

Monday, December 25, 2006

BULLETIN No.172

Time Syria in Bush's Crosshairs Exclusive: A classified document suggests the Administration is considering a plan to fund political opposition to the Damascus government. Some critics say it would be an unwarranted covert action
How Syria dodged a neo-con bullet Asia Times Under intense lobbying from neo-conservatives, the Bush administration allowed Israel the time to extend its summer war with Hezbollah to Syria, believing this would end the insurgency in Iraq. Damascus is making the most of the reprieve. - Jim Lobe
A Two-Way Street With Syria By: David Hale and Lyric Hughes Hale USA TodayAn opportunity is rising out of the ashes in Iraq. The United States clearly could use Damascus' help. What's often overlooked is that Syria's stagnant economy needs a lift, too.
Al Awsat Negotiate with Assad : Abdul Rahman Al-Rashed
Al Hayat Syrian Complexities Hazem Saghieh
Asia Times Syria Flirts With the West A Syrian realignment away from Iran toward Washington's vision for the Middle East - as appears to be happening - would disrupt the land-bridge of Iranian influence from Tehran across Iraq and Syria to Lebanon. Damascus, though, might not have as much to offer as it believes. - Iason Athanasiadis
Haaretz osner and Benn Sidestepping Syria
Schiff Putting Assad to the test It may be that the chances of productive talks with Syria are not great, but Bashar Assad should be put to the test. Why shouldn't Olmert invite him to Jerusalem, or offer to travel to Damascus? A test of that kind would not harm Israel.
The Alliance Between Iran, Syria and Hizbollah and its implications for the Political Development in Lebanon and the Middle East DIIS
For and Against Dialogue with Syria
Haaretz Editorial Respond to Assad, convince Bush The unreasonable responses to the Syrian president's efforts to draw closer to Israel give rise to concern that Prime Minister Ehud Olmert's government will go down in history as a belligerent and uncooperative one.
Expose Syrian bluff/ Ben Yishai
Video: US embassy attack in Syria
The Times Amos Oz, Bashir Assad, the President of Syria, has repeatedly offered peace talks with Israel
New Republic The Assad two-step: Crush the Sunnis, then pander to them by Clinton Bailey
WILLIAM HARRIS: The situation in the Middle East right now turns not on Baghdad or Jerusalem, but on Beirut. “Getting Syrious
Assad waiting for Ehud/Oppenheimer
Yedioth Ahronoth 'Syria's intentions genuine' European Parliament member David Hammerstein, who met senior officials in Damascus, tells Ynet Syria is serious in its peace intentions, but it all depends on Israel's willingness to discuss Golan Heights
Syria Will Not 'Perform Free Services for a Country That Supports Israel'
Time: US working to influence Syrian election
US Confirms It's Trying to Undermine Assad
Daily Star Assad will abandon Iran if Israel talks peace with him By Yossi Beilin
'Syria's isolation is over'
Syrian deputy PM: West realizes it needs to work with Damascus if it wants progress in Mideast
Assad Denies Secret Offer to Israel to Curb Hamas, Hezbollah
Report: Assad asks Israel for peace talks
Assad waiting for Ehud
Debka Assad Is in Moscow with Half-Billion Iranian Dollars to Upgrade ...
Dagan: Syria willing to attack Israel
Senators McCain, Lieberman to Olmert: Don't be tempted by Syrian talks offers
Iranian Envoy: Return of Golan to Syria is Also Our Goal
Jerusalem Post Mossad Chief: Syria More Willing Now Than Ever to Attack Israel
A Reagan Strategy The right way to negotiate with Syria and Iran. By ABRAHAM D. SOFAER
Democrats challenge Bush doctrine on Mideast tour Sens. John Kerry and Christopher Dodd are due to meet Syria's president on Tuesday.

International Crisis Group Lebanon at a Tripwire
Think Tank: US-Syria Talks Key to Ending Lebanon Crisis
Washington Institute Crisis in Lebanon: Hizballah, Siniora, and Arab League Mediation
The Crisis in Lebanon: The Future of Middle Eastern Democracy Chibli Mallat
Lebanon: the logic of war
Can Lebanese Christians Survive Islamic Divisions?
A Key Player in Lebanon Alters His Part Los Angeles Times In these days of fear and distrust in Lebanon, there may be no man who inspires more venom than Gen. Michel Aoun.
Iran May Hold Talks With Saudis on Diffusing Lebanon Crisis
Could the US be Planning Covert Action in Lebanon and beyond?
Islamist Movements in the Arab World and the 2006 Lebanon War CEIP

News Analysis: In Abbas, Western Hopes Hang on Thin Reed
Abbas Repeats Call for Vote as Truce Erodes
'Nobody should have a veto on progress'
Only an end to sanctions can halt Palestine's crisis Azzam Tamimi: The White House, Tony Blair and the Israeli government urged the world community to support Abbas in his latest bid to rid them of a Hamas-led government. These three carry the burden of Palestinian blood shed as a result of the crisis.
Hamas Fears Crackdown in Abbas’s Call for Election
Hamas Dismisses Israeli Concessions to Abbas
Report: U.S. weighing plan for Palestinian state by end of 2007
End the policy of isolation With Palestinians on the brink of civil war, it has become impossible to separate this crisis from the overall situation in a region polarized by the United States into "moderate" Arab regimes versus the "axis of evil," which includes Iran and Syria.
PA sources: Olmert and Abbas to meet in coming days
U.S. not waiting for Palestinian unity
Al hayat Two 'Little' Palestinian States?
Haniyeh: 20-Year Truce in Exchange for State
Yedioth Ahronoth End of Hamas democracy
An interview with Rashid Khalidi on why Palestinians have failed to create a nation the grave situation in the Middle East.

International Crisis Group After Baker-Hamilton: What to Do in Iraq - Full report as a PDF file
A Realistic Approach To Iraq By David Ignatius, America's security interests are not served by remaining indefinitely as an occupying power in Iraq.
Report to Congress: Measuring Stability and Security in Iraq (PDF; 1.15 MB) Source: U.S. Department of Defense
WP Forget the Domino Theories By Robert Satloff, The road to Baghdad does not pass through Tehran, Damascus, Jerusalem or Gaza -- it is a cul-de-sac that begins and ends in Iraq
Washington Times Saudis report Shi'ite 'state' inside of Iraq Iran has effectively created a Shi'ite "state within a state" in neighboring Iraq, defying both Iraqi Sunnis and neighboring Sunni nations, according to a Saudi security report.
Washington Times Editorial The consequences of failure in Iraq As the security situation deteriorates in Iraq, there is growing support, particularly among political and media elites, for the following argument: that defeat is inevitable.
Slate The Real Sunni Triangle: There are only three options in Iraq.
Newsweek Oil: Fuel for Iraq's Insurgents No question, we have entered an era of inflated energy prices that is already producing a boom in new innovations, and a slowdown in consumption. How radical will these changes be? The answer depends largely on how much oil the earth really holds. But make no mistake: there's plenty of it. This is a new oil age, not the end of oil as we know it.
Shiites resist isolating Sadr
Saudis dispute strategy on Iran
Asia Times Saudi Arabia and Iran in Iraq fix Iran is a real power in Iraq, while Saudi Arabia remains a "wanna-be power". Instead of conducting a trench war with Iranian intelligence in Iraq, Riyadh therefore has to rely on conventional diplomacy - and this is better done behind closed doors. Even as an advantaged actor, Tehran would prefer this, and it might even benefit the US. - Ehsan Ahrari
Iraq exit via Iran: Act II
By Arnaud de Borchgrave
The coming Sunni-Shi'ite showdown As the US mulls its options in Iraq, the message from the region, and particularly from Saudi Arabia, is clear: Sunni governments are rallying to stymie Tehran's influence across the Middle East in what is shaping up to be a showdown against widening Shi'ite power. The opening salvo may already be taking place in Palestine. - Jason Motlagh

Jerusalem Post The Region: National Islamism: The new front by Barry Rubin

Thursday, December 14, 2006

BULLETIN No.171

Financial Times COMMENT: Talks with Iran and Syria will not be an easy ride Robert Malley and Peter Harling
CSM Helena Cobban: US engagement with Iran and Syria
Defying Bush, Senator Visits Syria Democrat Talks With Leader of Nation Iraq Report Calls Key
Syria Comment
US Senators Defy Bush and Head for Damascus: Bush Says Asad Rules by Force
“Six Brutal Truths about Iraq,” By Gen. Odom
News Round Up (12 December 2006)
“Shi’ites and Shi’ism in Medieval Syria,” by Stephennie Mulder
Joe Conason, New York Observer A Real Exit Strategy: Talk to the Enemy
MIDDLE EAST AND AFRICA: US senators make overtures to Syria
Talking to Iran is a Mistake - Victor Davis Hanson, RealClearPolitics
Growing exodusMore and more Iraqis flee to Syria to escape increasing violence
More Than 800,000 Iraqi Refugees May Be in Syria
Syria's Assad Calls on West Not to Intervene in Lebanon
Bush Statement Highlights Plight of Syrian Political Prisoners
Lebanese Government Issues Own Warning
The government is mobilizing its sectarian constituencies as a veiled warning to Hezbollah and its Shiite Muslim followers not to go too far

Washington Post Joint Chiefs Advise Change In War Strategy Leaders Seek No Major Troop Increase, Urge Shift in Focus to Support of Iraqi Army
New York Times Democrats Plan to Tighten Reins on Iraq Spending
Guardian Bush has created a comprehensive catastrophe across the Middle East Timothy Garton Ash
Official: Saudis to back Sunnis if US leaves Iraq CNN
Newsweek Hirsh: More Troops for Iraq? Hearing wildly conflicting advice, Bush has postponed his speech on Iraq. That may mean he's considering sending more troops to Baghdad.
Sectarian battles spill beyond Iraq (Iason Athanasiadis)
James Baker's Fiasco - Daniel Pipes, Jerusalem Post

Washington Times Israel's nuclear strategy By Louis Rene Beres and Maj. Gen. Paul E.Vallely Unveiling capacity only one step
Israel worried Hamas and Iran developing strategic relations
Debka Tehran Seeks Ways to Capitalize on Olmert’s Nuclear Admission Print
BBC Hamas judge killed in Gaza Strip A prominent member of the Palestinian militant group Hamas is shot dead in the southern Gaza Strip.
Rivals: Fatah & Hamas
Spy terrorIsrael's agents bring fear and suspicion to West Bank
A new playerCan Europe revive stalled Middle East peace talks?
CSM Why Israel maintains nuclear ambiguity

Wednesday, December 13, 2006

BULLETIN No.170

US Will Not Allow Syria To Reassert Authority Over Lebanon: Rice A full transcript of Rice's interview
Daily Star Editorial Not much to rejoice about in Baghdad-Damascus ties
John Hughes: US may talk to Syria, but not Iran
Rice: Direct Talks With Iran, Syria Not on US Agenda
Al Awsat Nasrallah: Risking Siniora’s Blood and Violating Hariri’s : Tariq Alhomayed
Siniora Stands Fast By David Ignatius
WP Lebanon's Shiites Grapple With New Feeling of Power by Anthony Shadid
Syria blasts Israel over Golan water reservoir
Arab League tries to end Lebanon crisis

SPIEGEL INTERVIEW WITH EHUD OLMERT Israel Doesn't Rule out Military Strike on Iran
Israel eyes alliance with Sunni Arab states
Iran Pledges $250 Million to Hamas-Led PA
BBC PM dismisses Israel nuclear row Israel's PM reiterates his country's position of nuclear weapons ambiguity amid a row over an apparent slip-up.
Olmert: Iran seeking to develop nuclear bomb, 'like America, France and Israel'
Yedioth AhronothFundamentalist alliance US-Israel alliance currently based on pact between fundamentalists, Yossi Paritzky says
Israel assays Sunni 'allies' Israeli officials yesterday quietly welcomed a decision by several Persian Gulf states to consider a nuclear energy program as evidence the region's Sunni Arab governments are becoming more open in their opposition to a common enemy -- Iran.
Why Is It Always About Israel? - David Frum, National Post
A look at why the Baker-Hamilton report has Israelis nervous, but why is it always about Israel? Olmert: Iran seeking to develop nuclear bomb, 'like America, France and Israel'
Israel, Palestine, peace and apartheid Jimmy Carter: Americans need to know the facts about the abominable oppression of the Palestinians.

A review of Iraq Study Group By Tod Lindberg
Foreign Policy The List: Options for Iraq
Washington Post Experts Advise President Not to Reduce Troops
Donald Rumsfeld: The Exit Interview - Cal Thomas, Sacramento Bee
WP Beyond Baker-Hamilton One Approach to a Last Try at Stability in Iraq By Barry R. McCaffrey,
Christian Science Monitor Bush's rethink on Iraq He is crafting the 'way forward' by consulting everyone from Iraqi politicians to retired generals to historians.
America Can Only Delay Iraqi Civil War - Richard Cohen, NY Daily News
Los Angeles Times Pentagon plans to send more U.S. troops to Iraq Military officials argue that an intensified effort, including a confrontation with Sadr, may be the only way to provide a chance for victory.
BBC Ready or not?An assessment of the state of Iraq's army and police forces
Don't Blame The Iraqis, We Broke Iraq - Peter Beinart, The New Republic
An Ultra-Intrusive Approach To Iran By: Geoffrey Forden
PBS Experts Still Divided After Iraq Study Group Recommendations
SPIEGEL INTERVIEW WITH GERMANY'S FOREIGN MINISTER "Splitting Iraq Would Lead to Terrible Bloodshed"
George Perkovich Washington’s Iraq Dilemma: Why Engaging Iran Is a Good Idea
Le Monde Diplomatique Iran’s new power balance
The Big Lie About the Middle East - Lisa Beyer, Time

Monday, December 11, 2006

BULLETIN No.169

MERIA - Barry RubinWhy Syria Matters
WSJ How Syria May Hold Key to Iraq The Baker panel sparked calls for the U.S. to engage Syria, raising the possibility of a policy shift that could put Washington on a collision course with Israel.
What Motivates Syria? By Imad Moustapha, No party should feel defeated or excluded. All stakeholders in the future of Iraq should feel that it is in their own interest to help stabilize the situation.
Syria Comment
“The Case For Engaging Syria,” by Joshua Landis
Encouraging Sectarian War as a Means to Bring Down Asad
Why V.P. Sharaa’s Statement is Important
V.P. Farouq al-Sharaa on the Baker Report & Iraq, Lebanon, and Palestine
Asia Times Iraq heading the Lebanon way Saudi Arabia and Iran, Iraq's two most powerful neighbors with a direct stake in its future, could become a source of permanent instability for that country. It all sounds worryingly like a return to the travails experienced by civil-war-struck Lebanon. - Iason Athanasiadis
Washington realist A new US policy towards Iran and Syria
Faik Bulut A new US policy towards Iran and Syria
MI officer: Syria preparing army for war with Israel Says Al-Qaida may be planning attack on UNIFIL; IDF aiming for high level readiness in north by summer.
Jerusalem Post What's the chance of war with Syria? Top IDF officers appear confused
“Concentrate on the Syrian-Israeli issue,” by Murhaf Jouejati
Yedioth Ahronoth Lebanon deal in works Arab League envoy due in Beirut Monday after announcing he received positive response from Hizbullah-led opposition to proposals aimed at ending political crisis which paralyzed gov't, raised fears of return to civil strife
US Made Hezbollah Stronger, Analysts Say
OpenDemocracy
Lebanon on the brink - but of what? Zaid Al-Ali
Independent Robert Fisk: Revolution in the air as Lebanon's rift widens
As Crowd Demands Change, Lebanese Premier Is Puzzled
Lebanon's President Refuses to Endorse Hariri Tribunal Accord, Returns It to the Cabinet
Hizbollah leads mass protest in Beirut
BBC Hezbollah chief 'plotting coup'
Lebanese Prime Minister Fouad Siniora accuses the leader of the Hezbollah militant movement of plotting a coup.
2 Million Protest Lebanese Government
Lebanese Premier Lashes Out at Hezbollah Leader
Lebanon's Shiites Grapple With New Feeling of Power Despite Gains, Sense of Vulnerability Persists - Through protests, community break a system that appears to be buckling under stress of country's most acute crisis since civil war ended in 1990
Protest Crowds Surge as Beirut Braces for Next Step: Hezbollah and Its Allies Hint at Tougher Moves Against the Government

Washington Post Iraq Strategy Focusing On Three Main Options Options considered include, securing Baghdad with surge of troops, utilizing military to hunt al-Qaeda, and strengthening support of majority Shiites.
CSIS Commentary on the Iraq Study Group Report BRZEZINSKI CORDESMAN FLOURNOY
New York Times 79 Steps to Victory in Iraq? Perle, Joffe, Ajami, Gelb, Diamond, Pape, Greenstock and others
Jerusalem Post Consensus to surrender? Will inviting Iran and Syria to join an "Iraq Support Group" reduce Iranian influence in the region?
Washington Times Iran-Saudi proxy war in Iraq feared
PostGlobal If the American era in the Middle East is ending, as argued by some analysts, what is likely to replace it? Chaos? Self-determination? Iranian hegemony? A new caliphate?

Thursday, December 07, 2006

BULLETIN No.168

DEBKA Baker-Hamilton Group Seeks Israel’s Return of Golan for a Secure Peace with Syria
“SYRIA: Regime interests dictate regional policies,” by Oxford Analytica
New Republic Damascus's imperial dreams Will the Bush administration enlist Syrian President Bashar Assad's help in Iraq? by Martin Peretz
Christian Science Monitor Iraq Study Group: Shift mission, go regional The panel's report recommended engaging Syria, Iran, and others in stabilizing Iraq.
Washington Times Iran, Syria wary of proposed U.S. diplomacy on Iraq
VP Farouq al-Sharaa on the Baker Report & Iraq, Lebanon, and Palestine
Syria would welcome dialogue with the US over Iraq
Syria Welcomes Chance to Participate
A Role for Syria By Kenneth H. Bacon, Working with Syria through the United Nations to help Iraqi refugees could provide a humanitarian first step for greater engagement.
This Is Realism? Iran and Syria Won't Be Riding to Our Rescue By Charles Krauthammer, Iran and Syria have an overriding interest in chaos in Iraq
Boston Globe The danger of engaging with the enemy (By Jeff Jacoby,) SHOULD THE United States turn to Iran and Syria for help in reducing the violence bloodying Iraq?
Baker report urges Madrid-style summit with Israel, Syria and PA
Gates Favors Seeking Help From Iran and Syria
France Stands by US Refusal to Engage Syria
Al Awsat Iraq & Lebanon, Iran & Syria: What is Next? : Turki al-Hamad
Geopolitical Diary: Syria's Militant Islamist Traffic Stratfor
Syria Sends U.S. a Bloody Signal By: Trudy Rubin Miami Herald
U.S.: No point for Israel to talk to a Syria that supports terror U.S. National Security Adviser warns against proposed negotiations as long as Syria aids Iran, Hezbollah.
Max Boot: Iran and Syria aren't our friends in Iraq Our enemies have no interest in bailing us out, unless they win major concessions.
Sedat Laçiner Will/Can Syria and Iran Help the US in Iraq?
Iran, Syria to connect power networks via Turkey
The Syrian-Iranian Agenda for Lebanon Stratfor
Daily Star The myriad circles of Lebanon's crisis By Rami G. Khouri
Dec 05 SD# 1377 - Lebanese Daily: The Opposition's Street Actions are a Syrian-Iranian Coup
FPIF The United States and Lebanon’s Civil Strife
A puzzling run for president in Lebanon By Tony Badran