Wednesday, October 16, 2002

Lübnan ve Suriye Sorumluluk Yasası

Genel olarak İsrail yanlısı senatörler tarafından hazırlanıp ABD kongresine yasa tasarısı şeklinde sunulan “Suriye Sorumluluk Yasası”, Suriye ve Lübnan üzerinde etkilerini göstermeye başladı. Yasa tasarısı Suriye’nin; teröre verdiği desteği kesmesini, BM yaptırımlarına aykırı olarak Irak’tan petrol ithal etmemesini, kitle imha silahları üretmemesini ve esas Lübnan için önem arz eden konu olarak da Lübnan’dan tüm askeri varlığını çekmesini ve bu ülkenin bağımsızlığına saygı göstermesini içermektedir. Gene yasa tasarısına göre bu koşulların yerine getirilmemesi durumunda Suriye’ye bir dizi ekonomik yaptırımların uygulanması öngörülmektedir. Yasa tasarısının Kongre’ye sunulmasını takiben etkileri de Lübnan’da ve Suriye’de iki ülke ilişkileriyle bağlantılı olarak ortaya çıkmaya başlamıştır. Lübnanlı Hıristiyanlar Lübnan’daki Suriye varlığına muhalefet eden kesimi oluşturmaktadır. Bu yasa tasarısının çıkmasıyla, başlangıçta Lübnan içinde tepki bulmayan tasarı son günlerde gündeme oturmaya başlamıştır. Lübnan’daki Suriye varlığı karşıtı grupların tasarının çıkışını destekler yöndeki çıkışlarına karşılık Suriye, Devlet Başkanı Yardımcısı Abdülhalim Haddam aracılığıyla bu çıkışlara karşılık vermiştir. Haddam Lübnan’da bazı grupların yanlış tarafa oynadıklarını ancak bu grupların geçmişte olduğu gibi yanlış tarafa oynadıklarını ve yenileceklerini söylemiştir. Suriye resmi basını da son günlerde yasaya karşı saldırıya geçmiştir.

Bütün bu gelişmelere karşılık Bush yönetimi, bu yasa tasarısının Kongre’den geçmesine soğuk bakmakta ve istememektedir. Geçen ay içerisinde ABD Dışişleri Bakanlığı Yakın Doğu sorumlusu David Satterfield konuyla ilgili olarak görüşmelerde bulunmak üzere Lübnan’a bir ziyaret düzenlemiş ve tasarının yasalaşmayacağını ve terörle mücadelede Suriye-Lübnan arasındaki işbirliğinden duydukları memnuniyeti dile getirmiştir. Esasında bu yasa tasarısını Irak’a düzenlenmesi planlanan askeri harekat çerçevesinde düşünmek gerekmektedir. ABD gerçekleşecek bu operasyonda belki de en çok Suriye’nin desteğine ya da pasif muhalefetine ihtiyaç duymaktadır. Bu tasarıyı yasalaştırmak niyetinde olmamakla birlikte Suriye üzerinde bir baskı unsuru olarak kullanmak istemektedir. Bu nedenle gerçekleşecek bir Irak operasyonu öncesinde Suriye’den Lübnan konusunda ciddi adımlar atması yönünde baskı olacak ancak Lübnan’daki konumunu en azından operasyon sonrasına kadar değiştirecek bir gelişme yaşanmayacaktır. Bu nedenle Suriye-Lübnan ilişkilerini kısa dönemde etkileyebilecek bir gelişme yaşanmayabilir ancak Irak operasyonu sonrasında şu anda sadece baskı olarak hissettiği Lübnan’dan çekilme konusunda daha ciddi taleplerle karşılaşabilir ve iki ülke ilişkilerini etkileyebilecek ciddi gelişmeler yaşanabilir.