BM Orta Doğu Elçisi Terje Roed-Larsen, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’la Şam’da gerçekleştirdiği görüşmenin ardından, Suriye’nin İsrail’le “koşulsuz” olarak barış görüşmelerine başlamak istediğini açıkladı. Bu, Suriye tarafından geçen yıldan beri yapılan beşinci teklif. İlk olarak Esad’ın geçen yıl The New York Times gazetesine verdiği röportajla gündeme gelen İsrail-Suriye barış süreci müzakerelerine yönelik girişimler şimdiye kadar sonuçsuz kaldı. Burada esasen İsrail’in bu konuda sergilediği “isteksizliğin” etkili olduğu söylenebilir. Suriye tarafından bu yöndeki talepler ne zaman gündeme getirilse İsrail, “teröre” verdiği desteği kesmesi yönünde Suriye’nin somut adımlar atması önkoşulu öne sürerek sorunu bir anlamda çözme yönündeki isteksizliğini dile getirmiştir.
İsrail’in en azından şimdiki dönemde Suriye’yle barış görüşmelerine oturmak istememesinin birkaç nedeni olabilir. İsrail yeni bir diplomatik cephe açmak istemektedir. İsrail için şu an en öncelikli konu Gazze’den tek taraflı çekilme planı. Bu plan İsrail’i içerde de zor bir konuma sokmuş ve radikallerin muhalefeti nedeniyle hükümetin geleceğini tehlikeye atmıştır. Gazze planı dışında, Arafat’ın ölümü sonrasında ortaya çıkacak yeni Filistin Yönetimi’ne ilişkin konular da İsrail için öncelik arz etmektedir. Dolayısıyla İsrail böyle bir dönemde Suriye’yle barış görüşmelerine oturmak istemeyebilir.
Suriye tarafına bakacak olursak, barış görüşmelerine oturma konusunda daha kararlı ve istekli oldukları söylenebilir. Bunda da uluslararası ortamda Suriye’nin maruz kaldığı baskı ortamı etkendir. Özellikle Lübnan’dan askerlerini çekmesi yönündeki baskıları azaltmak için böyle bir barış girişimini istiyor olabilir.Ayrıca İsrail’le barış görüşmelerine oturulması durumunda, ABD’nin bu ülke üzerindeki baskısının azalacağını ve ilişkilerinin daha sağlam bir zemine taşınmasını da ummaktadır. Dolayısıyla barış görüşmelerine oturmak esasen Suriye açısından önem taşımaktadır ve bu da bir yıl içinde yaptığı bu beşinci teklifi açıklamaktadır.
İsrail’in bu tekliflere somut bir yanıt vermeyerek kendisi açısından bazı fırsatları kaçırdığı söylenebilir. İsrail, Suriye’nin mevcut zor konumundan faydalanarak olası bir barıştan maksimum faydayı sağlama fırsatını kaçırıyor olabilir. Suriye’nin; gerek Irak ve “teröre destek” bağlamında ABD tarafından, gerekse Lübnan bağlamında uluslar arası topluluk tarafından baskı altında olduğu bu dönemde, barış görüşmelerine oturulması İsrail için uygun bir dönem olarak gözükmektedir.
İsrail’in en azından şimdiki dönemde Suriye’yle barış görüşmelerine oturmak istememesinin birkaç nedeni olabilir. İsrail yeni bir diplomatik cephe açmak istemektedir. İsrail için şu an en öncelikli konu Gazze’den tek taraflı çekilme planı. Bu plan İsrail’i içerde de zor bir konuma sokmuş ve radikallerin muhalefeti nedeniyle hükümetin geleceğini tehlikeye atmıştır. Gazze planı dışında, Arafat’ın ölümü sonrasında ortaya çıkacak yeni Filistin Yönetimi’ne ilişkin konular da İsrail için öncelik arz etmektedir. Dolayısıyla İsrail böyle bir dönemde Suriye’yle barış görüşmelerine oturmak istemeyebilir.
Suriye tarafına bakacak olursak, barış görüşmelerine oturma konusunda daha kararlı ve istekli oldukları söylenebilir. Bunda da uluslararası ortamda Suriye’nin maruz kaldığı baskı ortamı etkendir. Özellikle Lübnan’dan askerlerini çekmesi yönündeki baskıları azaltmak için böyle bir barış girişimini istiyor olabilir.Ayrıca İsrail’le barış görüşmelerine oturulması durumunda, ABD’nin bu ülke üzerindeki baskısının azalacağını ve ilişkilerinin daha sağlam bir zemine taşınmasını da ummaktadır. Dolayısıyla barış görüşmelerine oturmak esasen Suriye açısından önem taşımaktadır ve bu da bir yıl içinde yaptığı bu beşinci teklifi açıklamaktadır.
İsrail’in bu tekliflere somut bir yanıt vermeyerek kendisi açısından bazı fırsatları kaçırdığı söylenebilir. İsrail, Suriye’nin mevcut zor konumundan faydalanarak olası bir barıştan maksimum faydayı sağlama fırsatını kaçırıyor olabilir. Suriye’nin; gerek Irak ve “teröre destek” bağlamında ABD tarafından, gerekse Lübnan bağlamında uluslar arası topluluk tarafından baskı altında olduğu bu dönemde, barış görüşmelerine oturulması İsrail için uygun bir dönem olarak gözükmektedir.