Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, içlerinde ekonomi ve ticaret, içişleri ve adalet gibi kilit bakanlıkların olduğu sekiz bakanlığın başındaki isimleri değiştirdi. İçişleri Bakanlığı’na, uzun yıllardır görev yapan deneyimli bir güvenlik bürokratı olan Gazi Kenan getirilirken, ekonomi ve ticaret bakanlığıyla enformasyon bakanlığına, ülke sorunlarına bakışları nedeniyle anlamlı sayılabilecek kişiler getirilmiştir.
Kabine değişikliği sonrasında atanan yeni bakanların geçmişleri, düşünceleri ve ülke sorunlarına bakışıyla, değişikliğin gerçekleşme tarihi, bu kabine değişikliğinin arkasında yatanları anlamada faydalı olacaktır. Bu kriterlere bakılarak bir yorum yapıldığında, iç güvenliğin artırılması ve reform sürecine hız verilmesi konularının ön plana çıktığı görülmektedir.
İçişleri bakanlığına atanan Gazi Kenan uzun yıllar Lübnan’da, Suriye Askeri İstihbaratı Başkanlığı görevini yürütmüş ve iki yıl önce Suriye’ye geri dönmüştür. Kenan, daha çok sertlik yanlısı politikalarıyla tanınan bir güvenlik bürokratı olarak bilinmektedir. Yani Suriye’nin iç güvenlik anlamında yeni bir yapılanmaya gitme ihtiyacı hissettiği yorumu yapılabilir. Peki neden böyle bir ihtiyaç duyulmuş olabilir? İçişleri bakanlığındaki bu değişiklik, Hamas’ın üst düzey yetkililerinden olan İzzeddin Şeyh Halil’in İsrail tarafından düzenlenen bir operasyonla Suriye’nin başkenti Şam’da öldürülmesinden sekiz gün sonra gerçekleşmiştir. Bu operasyon Suriye açısından ciddi bir prestij kaybı ve bunun da ötesinde güvenlik yapılanması açısından kaygı verici bir durumdu. Bu operasyon ülke içinde güvenlik yapılanmasının sorgulanmasına neden olmuş olabilir ve sorumlu olarak da içişleri bakanı görülmüş olabilir. Kenan’ın içişleri bakanlığına getirilmesi, kendi ülkesinin başkentinde İsrail’in bir operasyon düzenleyebilmesinin yarattığı kaygının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Kenan’ın bundan sonra iç güvenlik anlamında daha sıkı politikalar izlemesi ve yeni bir yapılanmaya gitmesi beklenebilir.
Atamalara bakılınca öne çıkan ikinci konunun reform süreci olduğu görülmektedir. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı’na getirilen Hüsnü Lütfü, açık fikirli bir reformcu ve Avrupa Birliği ile sürdürülen ilişkilerin ve anlaşmaların sıkı destekçisi olarak bilinmektedir. Enformasyon Bakanlığı’na atanan Baas Gazetesi’nin editörü Mehdi Dahallah da ülkede demokrasi ve sosyal adaletin artırılmasının savunucularından biri olarak tanınmaktadır. Dolayısıyla Suriye’nin, önümüzdeki dönemde ekonomik ve siyasal reforma yeni bir hız kazandırma isteğinde olduğu söylenebilir.
Bu iki sonuçtan iç güvenlik yapılanmasına ilişkin gelişmelerin ön plana çıkması beklenebilir. Bu yıl içinde yaşanan birkaç olayı takiben en son olarak Şam’da İsrail tarafından bir operasyonun düzenlenmiş olması Suriye’yi kaygılandırmış ve güvenlik yapılanmasının sorgulanmasına neden olmuştur. Reform konusunda ise, her ne kadar reformcu olarak bilinen kişiler atanmış olsa da çok ciddi yapısal reformların hayata geçirilmesi beklenmemelidir.
Kabine değişikliği sonrasında atanan yeni bakanların geçmişleri, düşünceleri ve ülke sorunlarına bakışıyla, değişikliğin gerçekleşme tarihi, bu kabine değişikliğinin arkasında yatanları anlamada faydalı olacaktır. Bu kriterlere bakılarak bir yorum yapıldığında, iç güvenliğin artırılması ve reform sürecine hız verilmesi konularının ön plana çıktığı görülmektedir.
İçişleri bakanlığına atanan Gazi Kenan uzun yıllar Lübnan’da, Suriye Askeri İstihbaratı Başkanlığı görevini yürütmüş ve iki yıl önce Suriye’ye geri dönmüştür. Kenan, daha çok sertlik yanlısı politikalarıyla tanınan bir güvenlik bürokratı olarak bilinmektedir. Yani Suriye’nin iç güvenlik anlamında yeni bir yapılanmaya gitme ihtiyacı hissettiği yorumu yapılabilir. Peki neden böyle bir ihtiyaç duyulmuş olabilir? İçişleri bakanlığındaki bu değişiklik, Hamas’ın üst düzey yetkililerinden olan İzzeddin Şeyh Halil’in İsrail tarafından düzenlenen bir operasyonla Suriye’nin başkenti Şam’da öldürülmesinden sekiz gün sonra gerçekleşmiştir. Bu operasyon Suriye açısından ciddi bir prestij kaybı ve bunun da ötesinde güvenlik yapılanması açısından kaygı verici bir durumdu. Bu operasyon ülke içinde güvenlik yapılanmasının sorgulanmasına neden olmuş olabilir ve sorumlu olarak da içişleri bakanı görülmüş olabilir. Kenan’ın içişleri bakanlığına getirilmesi, kendi ülkesinin başkentinde İsrail’in bir operasyon düzenleyebilmesinin yarattığı kaygının bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Kenan’ın bundan sonra iç güvenlik anlamında daha sıkı politikalar izlemesi ve yeni bir yapılanmaya gitmesi beklenebilir.
Atamalara bakılınca öne çıkan ikinci konunun reform süreci olduğu görülmektedir. Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı’na getirilen Hüsnü Lütfü, açık fikirli bir reformcu ve Avrupa Birliği ile sürdürülen ilişkilerin ve anlaşmaların sıkı destekçisi olarak bilinmektedir. Enformasyon Bakanlığı’na atanan Baas Gazetesi’nin editörü Mehdi Dahallah da ülkede demokrasi ve sosyal adaletin artırılmasının savunucularından biri olarak tanınmaktadır. Dolayısıyla Suriye’nin, önümüzdeki dönemde ekonomik ve siyasal reforma yeni bir hız kazandırma isteğinde olduğu söylenebilir.
Bu iki sonuçtan iç güvenlik yapılanmasına ilişkin gelişmelerin ön plana çıkması beklenebilir. Bu yıl içinde yaşanan birkaç olayı takiben en son olarak Şam’da İsrail tarafından bir operasyonun düzenlenmiş olması Suriye’yi kaygılandırmış ve güvenlik yapılanmasının sorgulanmasına neden olmuştur. Reform konusunda ise, her ne kadar reformcu olarak bilinen kişiler atanmış olsa da çok ciddi yapısal reformların hayata geçirilmesi beklenmemelidir.
No comments:
Post a Comment