Geçen hafta içerisinde Suriye’nin Başkenti Şam’da çok sayıda büyükelçilik ile yabancı diplomatın konutunun bulunduğu Mezze semtinde, eskiden BM tarafından kullanılan binanın yakınında bomba yüklü bir araç havaya uçurulmuştu. Olayın ardından dört saldırganla Suriye güvenlik güçleri arasında çatışma çıkmış ve iki saldırgan ölü iki saldırgan ise yaralı olarak ele geçirilmişti. Olay sonrasında Suriyeli yetkililerden, olayı üstlenen herhangi bir grup olamamakla birlikte “El Kaide” bağlantısı olduğundan şüphelenilen bir terör eylemi olduğu yönünde açıklamalar gelmiştir. Olayda ilginç noktalardan biri saldırının hedefi konumundaki BM binasının bir süredir kullanılmıyor ve dolayısıyla da boş olmasıydı. Eylemin hedefiyle beraber zamanlamasının da anlamlı olduğu söylenebilir. Olay, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da gerçekleşen intihar saldırısı ve Ürdün’ün başkenti Amman’da El Kaide’nin planladığı bir kimyasal bomba saldırısının engellendiği yönündeki haberlerden sonra gerçekleşmiştir.
Suriye uzun süreden beri özellikle ABD tarafından teröre verdiği desteği kesmesi yönünde baskı altındadır. Irak Savaşı sonrasında bu baskıyı çok daha yoğun hisseden Suriye bu baskıdan kurtulmak amacıyla sınırlı ve göstermelik adımlar da atmıştı. Ancak bu adımlar yeterli görülmemekte ve ABD önümüzdeki günler içerisinde teröre verdiği destek ve Irak’a sızan gerillaları engelleyememesi gerekçesiyle daha önce kabul edilen yaptırımları hayata geçirmeyi planlamaktadır. Dolayısıyla Suriye üzerindeki baskı gittikçe yoğunlaşmaktadır. Bu eylem de Suriye’nin teröre verdiği desteği kesmesi yönünde baskıların arttığı bir dönemde gerçekleşmiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalarda olayla ilgili şüpheli tarafların olduğu ve Suriyeli yetkililerce yapılan açıklamalarla kendi diplomatlarından aldıkları bilgilerin birbiriyle çeliştiği belirtilmektedir. Bu noktada belirtilmesi gereken bir diğer konu da Suriye’nin şimdiye kadar hiçbir zaman El Kaide’nin hedefleri arasında yer almamış olmasıdır. Bu da eylemle ilgili şüpheleri daha da artırmaktadır. Eylem hangi kesim/grup tarafından gerçekleştirilmiş olursa olsun, Suriye’nin bu olayın sonuçlarından faydalanacağını söyleyebiliriz. Bu olayla beraber Suriye, uluslararası kamuoyunda “teröre destek veren devlet” şeklindeki imajının tersine “terör kurbanı bir devlet” konumunda gözükmüştür. Böylece Suriye, terörü desteklemediğini hatta kendisinin de “İslami terör”ün hedefi olduğunu belirtme imkanına kavuşacaktır.
Suriye uzun süreden beri özellikle ABD tarafından teröre verdiği desteği kesmesi yönünde baskı altındadır. Irak Savaşı sonrasında bu baskıyı çok daha yoğun hisseden Suriye bu baskıdan kurtulmak amacıyla sınırlı ve göstermelik adımlar da atmıştı. Ancak bu adımlar yeterli görülmemekte ve ABD önümüzdeki günler içerisinde teröre verdiği destek ve Irak’a sızan gerillaları engelleyememesi gerekçesiyle daha önce kabul edilen yaptırımları hayata geçirmeyi planlamaktadır. Dolayısıyla Suriye üzerindeki baskı gittikçe yoğunlaşmaktadır. Bu eylem de Suriye’nin teröre verdiği desteği kesmesi yönünde baskıların arttığı bir dönemde gerçekleşmiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamalarda olayla ilgili şüpheli tarafların olduğu ve Suriyeli yetkililerce yapılan açıklamalarla kendi diplomatlarından aldıkları bilgilerin birbiriyle çeliştiği belirtilmektedir. Bu noktada belirtilmesi gereken bir diğer konu da Suriye’nin şimdiye kadar hiçbir zaman El Kaide’nin hedefleri arasında yer almamış olmasıdır. Bu da eylemle ilgili şüpheleri daha da artırmaktadır. Eylem hangi kesim/grup tarafından gerçekleştirilmiş olursa olsun, Suriye’nin bu olayın sonuçlarından faydalanacağını söyleyebiliriz. Bu olayla beraber Suriye, uluslararası kamuoyunda “teröre destek veren devlet” şeklindeki imajının tersine “terör kurbanı bir devlet” konumunda gözükmüştür. Böylece Suriye, terörü desteklemediğini hatta kendisinin de “İslami terör”ün hedefi olduğunu belirtme imkanına kavuşacaktır.
No comments:
Post a Comment