Suriye’de, yazar, akademisyen, düşünür ve avukatlardan oluşan yaklaşık 1020 aydının imzaladığı yeni bir reform dilekçesi yayımlandı. Belgede, daha önce yayımlananlara benzer olarak (Bkz.-Orta Doğu-Suriye’de Ulusal Reform Tartışmaları-06.06.2003) 1963 yılından beri uygulanmakta olan olağanüstü hal uygulamasının kaldırılması ve tüm siyasi suçluların salıverilmesi talep edilmektedir. “Suriye Demokratik Özgürlükler ve İnsan Haklarının Savunulması Komitesi” tarafından yayımlanan dilekçeyle ülkede ayrıca kapsamlı bir siyasal reform uygulanması ve devlet güvenlik mahkemelerinin kapatılması isteği de belirtilmektedir. Kurumun başkanı olan ve aynı zamanda hareketin de öncülüğünü yürüten Aktam Naisse, yaptığı açıklamada 8 Mart’ta (Baas Partisi’nin ülkede iktidara geldiği tarih) bir oturma eylemi düzenleyeceklerini ve halktan geniş katılım beklediklerini de söylemiştir.
“Şam Baharı” olarak bilinen ve Beşar Esad’ın 2000 yılında iktidara gelişini takiben ortaya çıkan Suriye’de reform hareketi altı ay gibi kısa bir süre sonunda rejimin sert tepkisi ertesinde sona ermişti. Gerek ülke içerisinde gerekse ülke dışında çok ciddi beklentilerin oluşmasına neden olan “Şam Baharı” süreci, rejimin istikrarının tehlike altına girmesi noktasına vardığında reform hareketinin öncüsü birçok kişinin tutuklanmasına varan sert bir tepkiyle karşılaşmış ve ortadan kaldırılmıştı. Ancak Irak Savaşı ülkede reform tartışmalarının yeniden gündeme gelmesine neden olmuştur. Kaçınılmaz olarak bir değişim ve reform sürecine girmek zorunda olan Suriye de kendi kontrolü altında bir sınırlı değişim sürecine girmek istemektedir. Yönetimin bu zorunlu değişim karşısında ülkedeki reformcu kesimlere yeniden hareket alanı sağlaması ve aynı zamanda Irak Savaşı sonrası oluşan yeni bölgesel koşullardan sonra güç kazanan reformcu kesimler taleplerini yeniden yoğun bir biçimde gündeme getirmeye başlamışlardır. Reform için bir taraftan ABD’nin siyasi-askeri diğer taraftan AB’nin ekonomik-siyasi baskısı altında bulunan Suriye, önümüzdeki süreçte bir değişim içerisine girecektir. Ancak reformun daha çok ekonomik alanla sınırlı kalmasını ve buna paralel gelişmeyen ve çok daha yavaş ilerleyen bir siyasal reform sürecinin de yaşanacağını söyleyebiliriz.
“Şam Baharı” olarak bilinen ve Beşar Esad’ın 2000 yılında iktidara gelişini takiben ortaya çıkan Suriye’de reform hareketi altı ay gibi kısa bir süre sonunda rejimin sert tepkisi ertesinde sona ermişti. Gerek ülke içerisinde gerekse ülke dışında çok ciddi beklentilerin oluşmasına neden olan “Şam Baharı” süreci, rejimin istikrarının tehlike altına girmesi noktasına vardığında reform hareketinin öncüsü birçok kişinin tutuklanmasına varan sert bir tepkiyle karşılaşmış ve ortadan kaldırılmıştı. Ancak Irak Savaşı ülkede reform tartışmalarının yeniden gündeme gelmesine neden olmuştur. Kaçınılmaz olarak bir değişim ve reform sürecine girmek zorunda olan Suriye de kendi kontrolü altında bir sınırlı değişim sürecine girmek istemektedir. Yönetimin bu zorunlu değişim karşısında ülkedeki reformcu kesimlere yeniden hareket alanı sağlaması ve aynı zamanda Irak Savaşı sonrası oluşan yeni bölgesel koşullardan sonra güç kazanan reformcu kesimler taleplerini yeniden yoğun bir biçimde gündeme getirmeye başlamışlardır. Reform için bir taraftan ABD’nin siyasi-askeri diğer taraftan AB’nin ekonomik-siyasi baskısı altında bulunan Suriye, önümüzdeki süreçte bir değişim içerisine girecektir. Ancak reformun daha çok ekonomik alanla sınırlı kalmasını ve buna paralel gelişmeyen ve çok daha yavaş ilerleyen bir siyasal reform sürecinin de yaşanacağını söyleyebiliriz.